Sana daha iyi bir alışveriş deneyimi sunulabilmesi için sitemizde çerez konumlandırmaktayız, kullanmaya devam ettiğinde çerezler ile toplanan kişisel verilerin Veri Politikamız - Bilgilendirmelerimizde belirtilen amaçlar ve yöntemler ile mevzuatına uygun olarak kullanılacaktır.

Devlet Opera ve Bale
Patara

KONU

1. PERDE

Japonya, 20. yüzyıl başları. Amerikan Deniz Kuvvetleri Teğmeni Pinkerton, hizmetçiler ve eşi sayılan Cio-Cio-San olarak bilinen bir Geisha eşliğinde, Goro’dan kiraladığı evi incelemektedir. Pinkerton, zevk aramak için dünyayı dolaşan maceracı bir denizcinin felsefesini tanımlamaktadır. Bu esnada Amerikan Konsolosu Sharpless gelir. Cio- Cio-San ile evlilik kontratı imzalayan Pinkerton’a Sharpless, kızın bu evliliği ciddiye alabileceği konusunda uyarıda bulunduğunda, Pinkerton bir gün ‘Gerçek bir Amerikan eş’ alacağını söyleyerek bu konuyu kapatır. Cio-Cio-San uzakta mutlulukla evlilik şarkıları söylerken işitilir. Cio-cio-san, Pinkerton’a ailesinin kötü duruma düştüğünde nasıl bir Geisha olarak yaşamını kazanmak zorunda kaldığını söyler. Akrabaları evlilik konusunda düşüncelerini ifade ederek gürültü ile konuşmaya katılırlar. Sessiz bir anda, Cio-Cio-San ona gelinliğini ve birkaç dünyevi eşyasını gösterir, ona Hristiyanlığa geçme niyeti olduğunu da söyler. İmparatorluk komisyoneri evlilik seremonisini gerçekleştirir ve konuklar çifti kutlarlar. Kutlama, Cio-Cio-San’ın Budist bir rahip olan amcası tarafından kesintiye uğratılır ve atalarının dinini reddettiği için kıza beddualar eder. Pinkerton kızarak konukları gönderir. Cio-Cio-San ile ay ışığının aydınlattığı bahçede yalnız kalırlar. Onun gözyaşlarını kurular ve kız aşkları için şarkı söylerken ona katılır.


2. PERDE

Üç yıl sonra. Cio-Cio-San kocasının dönüşünü beklemektedir. Suzuki yol göstermesi için tanrılara dua ederken hanımefendisi gözlerini limana dikmiş olarak kapıda durmaktadır. Hizmetçi ne kadar az para kaldığını ona gösterdiğinde Cio-Cio-San, inancını yitirmemesi gerektiğini söyler çünkü bir gün Pinkerton’un gemisi ufukta belirecektir. Sharpless, Pinkerton’dan bir mektup getirir. Ancak onu Cio-Cio-San’a okumadan önce Goro, yanında zengin bir adam olan Yamadori ile birlikte gelir. Kötü haberler vardır. Cio-Cio-San, Amerikalı kocasının onu terk etmediği konusunda ısrar ederek hem Goro’yu hem de Yamadori’yi evden gönderir. Yalnız kaldıklarında, Sharpless mektubu tekrar okumaya başlar ve Pinkerton’un dönmeyebileceğini söyler. Cio-Cio-San gururla oğlu Dolore’yi getirir. Pinkerton’un bir oğlu olduğunu duyar duymaz kesin geri geleceğini; eğer gelmezse eski yaşamına dönmektense ölmeyi tercih edeceğini söyler. Onun bağlılığından etkilenen Sharpless, mektubun tüm içeriğini söylemeden ayrılır. Cio-Cio-San, ümitsizlik noktasında bir top sesi işitir. Bir dürbün alarak baktığında Pinkerton’un gemisinin limana girmekte olduğunu görür. Sevinçten çılgın bir halde Suzuki’yi evi çiçeklerle donatmasında kendisine yardım etmesini emreder. Sabah olmuştur. Suzuki, Cio-Cio-San’a dinlenmesi için ısrar eder. Çok geçmeden Sharpless, Pinkerton ile birlikte girer; onları Pinkerton’un yeni karısı Kate izler. Suzuki, Amerikalı kadının kim olduğunu anladığında, ümitsizlikten yığılır. Ancak hanımına haberi yine o verecektir. Pinkerton, pişmanlık içinde, eskiden mutlu olduğu yere ‘Hoşça kal’ der ve uzaklaşır... Cio-Cio-San, onu odada görmek için geri döndüğünde, Kate’i karşısında bulur. Sonrasında, Suzuki’yi de uzağa göndererek, babasının intihar ettiği bıçağı çıkarır; onursuzca yaşamaktansa, onurlu bir şekilde ölmeyi seçerek bir Buda heykelinin önünde eğilir. Bıçağı kaldırırken Suzuki çocuğu odaya doğru ittirir. Cio-Cio-San, veda hıçkırıklarıyla çocuğu bahçeye oynamaya gönderir ve harakiri yapar. Cio-Cio-San ölürken, Pinkerton’un onun ismini seslendiği duyulur...


MADAMA BUTTERFLY

VİDEO



TEMSİL TARİHİ

GALERİ